*Fehmi Koru
AK Parti’de neler yaşandığını, seçim sonuçlarının zirvede nasıl değerlendirildiğini, duyulan hiddetin bazı isimleri koltuklarından edip etmeyeceğini nasıl öğrenebilirsiniz?
AK Parti’ye yakın bilinen, hemen her gün bir fırsat yakalayıp yakınlığını belli eden yazarların sütunlarından değil mi?
Ben de sizler gibi yapıyorum ve daha önce ihmal etmiş olsam bile şu günlerde gözlerimi onların yazılarından alamıyorum.
Hepsi de koro halinde AK Parti’de çeşitli kademelerde değişikliklere başvurulacağını yazıyor.
Abdülkadir Selvi, daha dün, AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, seçim gecesinden itibaren AK Parti’de değişim işaretleri verdiğini yazdı. Ona göre, seçimlerde yaşanan yenilgiden sonra kamuoyunda da bir değişim beklentisi oluşmuş; bu yüzden hem parti yönetiminde hem de kabinede değişim talebi yaşanmaktaymış.
[Yazısında ‘yenilgi’ sözcüğünü herhalde sehven kullanmış Hürriyet yazarı; çünkü ‘yenilgi’ sözcüğü o hissin tadıldığı 31 Mart gecesinde Erdoğan tarafından kullanıldı ama, daha sonra asla kullanılmaması taktik kararı alındı.]
Selvi beklentisinde yalnız değil, Erdoğan’ın başbakanlığının ilk döneminde konuşma metinlerini kaleme alan ekibin önemli üyesiyken milletvekili olarak bir dönem Meclis’te de bulunmuş Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal da değişim bekleyenlerden…
Geçmiş dönemlerde Erdoğan’ın değişim taleplerine olumsuz tepki verdiğini, medya istedi diye ‘kelle almadığını’ söyleyen yazar, şimdilerde Erdoğan’ın o yöntemden vazgeçeceğine inanıyor.
“Yaşadığımız sürecin hassasiyetlerinden dolayı o yöntem işe yaramayacaktır”gerekçesiyle…
[]
Hükümetten bazı bakanlar ayrılacakmış; ya istifa yoluyla ya da resmen görevden alınarak…
Parti yönetiminden sorumlu oldukları alanlarda başarısız görülenler de yerlerini daha genç isimlere bırakacaklarmış…
Evvelce bu tür konularda isim vermekten kaçınırdı AK Parti’ye yakın bilinen yazarlar, şimdilerde artık o eksikliklerini de gidermiş görünüyorlar…
İsimlerini gazete sütunlarında ‘gidici’ olarak gören bakanlar, parti yöneticileri, Meclis’te sorumlu görevde bulunan milletvekilleri, herhalde o meşum günü tedirginlikle bekliyorlardır.
Bence beklemesinler; kanaatimce eskilerin “Kol kırılır yen içinde kalır” dedikleri yöntem bu defa da uygulanacaktır.
İçeriden haber alıyor değilim, haşa, öyle bir özelliğim yok.
[Vaktiyle, AK Parti yönetim kadrosunun en zengin biçimde temsil edildiği bir ortamda, o günkü yazımda yer alan özel bir bilginin kaynağı en yetkili isim tarafından öğrenilmek istendiğinde, hiç alakası olmadığı ve bu da en iyi soru sahibi tarafından bilineceği için, hemen yanı başındaki kişiyi elimle göstermiştim. Adamın nasıl sarardığı bugün bile hafızamda diri.]
Haber alabilecek kaynağım yoksa, hükümette ve AK Parti yönetim kademelerinde köklü bir değişim yaşanmayacağını nereden biliyorum?
Bizzat AK Parti genel başkanı Tayyip Erdoğan’dan…
Tayyip Bey, önce partisinin MKYK’sını topladı, yöneticilerle görüştü. Ertesi gün Meclis grubunda milletvekilleriyle buluştu. Orada yaptığı konuşmada, seçimden ‘Cumhur İttifakı’
Oylarının yüzde 40.5 olduğunu da duyurdu aynı konuşmada.
Zaferle çıkılan seçimden sonra ‘kelle’ alınır mı?
Dahası da var.
Hükümette yer alan isimler geçen yılın mayıs ayında yapılan genel seçim sonrasında tek tek Cumhurbaşkanı Erdoğantarafından seçilerek bakan atanmışlardı; ikisi dışında hepsi yeni isimler… Eskiden devam eden iki bakan da başarılı oldukları için hükümetteki yerlerini korudular.
Bakanların hepsi, on ay önce başarılı bulunmuş veya başarılı olacakları düşünülmüş kişiler…
Parti yönetimine gelince… AK Parti yönetiminde yer alanlar 7 Ekim 2023’te yapılan 4. olağanüstü kongrede bulundukları görevlere seçildiler. O tarihin üzerinden sadece altı ay geçti.
Yeniden bir olağanüstü kongre mi toplanacak?
Sanmıyorum.
TBMM’deki başkan, başkan vekili, grup başkanvekilleri de genel seçim sonrasında bulundukları görevlere getirildiler. On ay önce.
Aydın Ünal’ın kullandığı deyimle ‘kelle alma’uygulaması bu defa da olmayacak gibime geliyor.
Bakanlar, parti ve Meclis’te görevli AK Partililer endişeli ve tedirgin iseler gönüllerini ferah tutsunlar, ülke insanları ekonomik sıkıntılar yaşarken kamu kaynaklarını kullanmaya kalkmasınlar diye bu yazı yazıldı.