Akdeniz bir zamanlar kupkuruydu! Her şey nasıl değişti?

“`html

Akdeniz’in Geçmişi: Zanclean Megaflood’un Etkileri

Akdeniz’in batı kıyısında, bir zamanlar Atlantik Okyanusu’nu kaplayan bir ‘kara köprüsü’ bulunuyordu. Günümüzde Cebelitarık Boğazı olarak bilinen bu bölge, yaklaşık 5,33 milyon yıl önce Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan dar bir kara parçacıydı. O dönemde Akdeniz, neredeyse tamamen kurumuş ve tuzla kaplı bir düzlemi andırıyordu; mevcut görüntüsünden çok daha kasvetli bir görünüm sergiliyordu.

Zamanla, deniz yavaşça yeniden oluşmaya başladı ve sonrasında tarihi bir felaket izledi; bu felaket, kara köprüsünü yararak yalnızca iki yıl içinde dev bir deniz havzasını hızla dolduran devasa bir sel olayına yol açtı.

Yeni bir araştırma, bu Zanclean megaflood’un, bilinen diğer doğal felaketlerden çok daha fazla su taşımış olabileceğine dair en kapsamlı kanıtları sunuyor. Saatte yaklaşık 115 kilometreye varan hızlarla hareket eden bu sel suları, Akdeniz boyunca ilerleyerek kanyonlarda ve kurumuş alanlarda etkileyici bir yol kat etti.

Şimdi bilim insanları, bu felaketin geride bıraktığı izlerle birlikte, dünyanın en büyük su baskınlarından birinin etkisini gün yüzüne çıkarmayı başardı.

Messinian Tuzluluk Krizi’nin Ardından

Hikaye, 5,97 ila 5,33 milyon yıl öncesine, Messinian Tuzluluk Krizi’ne dayanıyor. Akdeniz, bu dönemde güçlü tektonik hareketler nedeniyle Atlantik’ten zıt bir konumda kalmıştı. Totalde, Cebelitarık Boğazı’nı kapatan bu hareketler, deniz suyunun buharlaşmasına ve geride kalın tuz tortuları ile dolu bir çölün oluşmasına sebep oldu.

Böylece su, kayboldu ve geride yalnızca uzaydan bile görülebilen devasa bir yara bırakıldı.

Akdeniz'in Geçmişi

Ancak bugün Akdeniz su ile dolu; bu durum, bir şekilde yeniden oluştuğunun kanıtı. Bu Sürecin yaklaşık 5,33 milyon yıl önce Cebelitarık Boğazı’ndan başladığı artık net. Birçok soru hala yanıt bekliyor: Deniz, uzun bir süre yavaş aksanla mı doldu ya da tek bir büyük olayla mı yeniden suya kavuştu? Akdeniz, Amerika Birleşik Devletleri’nin üçte ikisi kadar bir alana sahip ve bu kadar geniş bir bölgenin hızla dolması zor görünse de, Monterey Bay Akvaryum Araştırma Enstitüsü’nden Aaron Micallef’in liderliğindeki yeni çalışma, kuşku bırakmıyor.

Micallef, “Zanclean megaflood, akış hızıyla bilinen diğer büyük selleri geride bırakan, olağanüstü bir doğa olayıydı. Araştırmamız, bu olay hakkında daha önce hiç görülmemiş kanıtlar sunuyor.” diye belirtti.

İlk bulgular, doğu ve batı Akdeniz havzalarını ayıran bir batık bariyer özelliği taşıyan Sicilya Eşiği çevresindeki 300’den fazla asimetrik sırt etrafında bulundu. Bu sırtların yapısı rastgele değil, su akışının etkisiyle şekillenmiş gibi görünüyordu.

Araştırmacılar, bölgede gelecekten gelen çakıl ve kayalardan oluşan, kırık çimentolu mineral parçaları karışımı gibi bir oluşturma biçimini tespit etti; bu yapı, yüksek enerjiye sahip kısa ömürlü sellerin karakteristik bir imzasını taşımaktadır.

Bu sırtların oluşumuna dair bilgi veren Southampton Üniversitesi’nden Profesör Paul Carling, “Bu sırtların yapı ve şekli, kuzeydoğu yönünde gerçekleşen yüksek enerjili su akışları tarafından meydana gelen erozyon ile tutarlıdır.” dedi.

Ancak keşifler bununla sınırlı kalmadı.

Cebelitarık Boğazı'ndan Akdeniz'in taşkınlarının simülasyonu

Cebelitarık Boğazı’ndan Akdeniz’in taşkınlarının bilgisayar simülasyonu

Bu ilk bulgular, büyük bir selin varlığını ortaya koysa da bazı kanıtların oldukça dağınık olduğu belirlendi. Tüm bu kanıtlar daha önce yeraltında kaybolmuş olabilirdi, ancak megaflood’un etkilerini araştırmak için yüzeyin altına inmek gerekti.

Ultrasonik görüntüleme, bu noktada devreye girdi. Bilim insanları, yüzeye ses dalgaları gönderip, bu dalgaların geri dönüş süresini ölçerek yer altındaki yapıların detaylarını çıkarma işi gerçekleştirdi. Bu ses dalgaları, olan sismik dalgalarla benzerlik göstermekteydi; farklı yoğunluk ve bileşimdeki kaya katmanları, dalgaları farklı biçimlerde yansıtıyordu.

Bu teknik yardımıyla, denizde 20 kilometre genişliğinde, W şeklinde büyük bir kanal keşfedildi. Bu kanal, aslında Doğu Akdeniz’de bulunan bir sualtı vadiyi temsil ediyordu. Bulgu, muazzam ve anlık bir su baskını hikayesi ile mükemmel bir örtüşme sağlıyor.

Kanalın şekli ve konumu, bir huni gibi su akışını gösterir nitelikteydi. Su seviyeleri yükseldiğinde, bu kanal, Akdeniz havzasının derinliklerine doğru sürüklenmişti. Araştırmacılar, bu olayı simüle etmek için bilgisayar modelleri oluşturdu ve elde edilen verilerle uyum sağladı.

Micallef, “Bu bulgular yalnızca Dünya tarihinin kritik bir dönemine ışık tutmakla kalmıyor; aynı zamanda beş milyon yıl boyunca yerküre şekillerinin sürekliliğini de gözler önüne seriyor. Bu çalışma, Akdeniz kıyılarında daha fazla araştırma için fırsatlar sunuyor.” diye ekledi.

Akdeniz'in taşmasına dair izlenim

Yaklaşık 5,3 milyon yıl önce Cebelitarık Boğazı ve Sicilya Boğazı’ndan Akdeniz’in taşmasına dair sanatsal tasvir

Selin Boyutu ve Etkileri

Zanclean megaflood, gerçekleştiği sırada muazzam bir doğa olayıydı. Sadece bir boğaz boyunca yoğunlaşan bu sel, tüm gezegende etkilerini hissettirdi. Su akışının en yoğun anlarında saniyede 32 metreye kadar hızlanabileceği, yani saatte yaklaşık 115 kilometreye ulaşabileceği tahmin edilmektedir.

Bu güçlü akıntının hızı, saniyede 100 milyon metreküpe kadar çıkabilmektedir. Böylece Zanclean megaflood, Dünya üzerindeki en büyük sellerden biri olarak tarih sahnesine çıktı.

Ayrıca, Akdeniz’in doldurulması 2 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşmiş veya en fazla 16 yıl sürmüştür. Bu durum, eldeki verilerle desteklenen en olası senaryodur.

Jeologlar, yıllar boyunca böyle dev bir sel olayının gerçekleşme ihtimalini sorguladılar. Şimdi ise, kıyılardan kanyonlara, breş yığınlarından derin havzalara kadar uzanan izler keşfedildi.

Zanclean megaflood, dinozorları yok eden meteor çarpması veya Dünya’nın ilk dönemlerini şekillendiren volkanik patlamalar gibi, gezegenin hızla ve dramatik şekilde değişim göstermesinin bir simgesi olarak anılmaktadır.

Araştırmacılar, sonuç olarak, “Bulgularımız, Messinian Tuzluluk Krizi’nin korkunç, anlık bir selller sona erdiğine işaret ediyor.” diye belirtiyorlar.

“`

Related Posts

Aşırı sıcaklar süt üretimini vurdu: Bir günün etkisi haftalarca sürüyor

Yeni bir araştırma, aşırı sıcakların ineklerin süt üretimini önemli ölçüde azalttığını ve yüksek teknolojili soğutma sistemlerinin bile bu sorunu tamamen çözemediğini ortaya koydu. Science Advances dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, tek bir günlük aşırı sıcak, süt üretimini yüzde 10 oranında düşürebilirken, sıcak stresinin etkileri bir haftadan daha uzun sürebiliyor.

162 asteroidin Dünya’ya Ay’dan daha yakın mesafeden geçtiği saptandı

NASA ile Avrupa Uzay Ajansı gibi birçok ajans ve kurum, her yıl Dünya’ya yakın ya da uzak birçok asteroit keşfederken gök bilimciler, son bir yıl boyunca 162 asteroidin Dünya’nın çevresinden Ay’dan daha yakın uzaklıktan geçtiğini gözlemledi.

Apple, iOS 26 için duyurmadığı özellikler üzerinde çalışıyor

Apple, haziran ayının başında yeni iOS 26 arayüzünü tanıttı ancak bu arayüz kullanıcılar tarafından eleştirildi.

Dünya Para Atletizm Grand Prix yarışması Çekya’da düzenlenecek

3-5 Temmuz tarihlerinde Dünya Para Atletizm Grand Prix yarışmasının 9. ve son ayağı, Çekya’da gerçekleştirilecek.

Apple’dan tarihi adım: Tüm dengeleri değiştirecek

Teknoloji devi Apple, çağa ayak uydurmak için dev bir adım atmaya hazırlanıyor…

Adobe Firefly uygulaması iOS ve Android için çıktı

Adobe’nin yapay zeka temelli uygulaması hem iOS hem de Android platformunda kullanıcıların beğenisine sunuldu.