Almanya’nın Anayasal Düzenine Yönelik Tehditler Artıyor
Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt ile Anayasayı Koruma Federal Teşkilatı (BfV) Başkan Yardımcısı Sinan Selen, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında “2024 yılı durum raporu”nu açıkladı. Dobrindt, Almanya’nın anayasal düzeninin sık sık saldırıya uğradığını belirtirken, “Demokrasimize yönelik tehditlere karşı mücadele etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Güvenlik güçlerimiz gece gündüz özgürlüğümüzü korumak için çalışıyor. Anayasa Koruma Teşkilatı, demokrasi düşmanlarına karşı önemli bir koruma sağlıyor.” dedi.
Selen de, Almanya’nın karmaşık tehdit ortamında güvenlik çıkarlarını savunmak zorunda olduğunu vurgulayarak, “BfV, ulusal ve uluslararası iş birliğiyle özgürlükçü demokrasiyi korumak için zorlu bir görev üstleniyor.” şeklinde konuştu.
Aşırı Sağcıların Tuhaf Yükselişi
İç İstihbarat Teşkilatı’nın raporuna göre, 2024 yılında aşırılık içeren suçların sayısı yüzde 46 artarak 57 bin 701’e ulaştı. Bu suçların yaklaşık 2.976’sı şiddet içerikliydi. Aşırılık yanlılarına ait suçların sayısının, 2023 yılında aşırı sağ ve sol kesimler dahil olmak üzere 39.433 olduğu belirtildi.
2024 yılında Almanya’daki aşırı sağcıların sayısı, bir önceki yıla göre 10 bin kişi artarak 50 bin 250’ye yükseldi. Özellikle şiddet eğilimli aşırı sağcıların sayısında da önemli bir artış gözlendi. Aşırı sağcıların işlediği suçlar ise yüzde 50 oranında arttı.
PKK’nın Gelir Kaybı Yaşanıyor
Raporda, terör örgütü PKK’nın Almanya’da en büyük tehdit oluşturan yabancı aşırılıkçı örgüt olarak kabul edildiği belirtildi. Ülke genelinde terör örgütü PKK’nın sempatizanlarının sayısının 15 bin olduğu ifade edildi.
Örgütün, sözde bağış kampanyalarıyla yıllık 14 ila 15 milyon euro arasında para topladığı ancak 2024 yılında gelirlerinde düşüş yaşandığı bildirildi. PKK’nın gelirlerini özellikle Avrupa’da propaganda amacıyla kullandığı belirtildi.
Sol Görüşlü Aşırılıkçıların Artan Tehlikesi
2024 yılında sol görüşlü aşırılıkçıların sayısının 38 bin 200’ye çıktığı raporda yer aldı. Bunların 11 bin 200’ü şiddet içerikliydi. Aşırı sol görüşlülerin karıştığı şiddet olayları ise özellikle polis ve güvenlik güçlerine karşı gerçekleşti.
Orta Doğu’daki çatışmaların yükselişi, Almanya genelindeki aşırılıkçı eğilimler üzerinde de etkili oldu.